Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Cenk Demirdöver, bugün bir çok kişinin kendini estetik yaptırma gayreti içinde hissettiğini işaret ederek, “Taksitli işlemlerle estetik cazip hale getiriliyor. Taksitle estetik işlemlerinin daha kolay yapılabilir, insanların daha kolay ödeyebilir rakamlara ulaşması sağlanıyor. Yetkin olmayan insanlar tarafından uygulanan estetik işlemlerinin doğurduğu komplikasyonlar geri dönüşsüz olumsuz sonuçlara da yol açabiliyor” dedi.
Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği’nin 44. Ulusal Kurultayı Antalya’nın Belek Turizm Merkezi’ndeki bir otelde devam ediyor. Kurultaya yurt içinden ve yurt dışından yüzlerce plastik rekonstrüktif ve estetik cerrahi uzmanı katılıyor. Kongrenin dün yapılan Genel Kurulunda Prof. Dr. Cenk Demirdöver derneğin yeni başkanı oldu.
Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Başkanı Prof.Dr. Cenk Demirdöver, yılda iki kez Tıpta Uzmanlık Sınavının (TUS) yapıldığını belirterek, bu sınavda en çok tercih edilen bölümlerden birinin plastik cerrahi olduğunu kaydetti. Plastik cerrahinin Türkiye’de toplam kadro sayısının bugüne kadar 60-70 civarında değiştiğini aktaran Demirdöver, son iki TUS’ta toplam 443 tane kadro açıldığına dikkat çekti. Bu durumun inanılmaz bir asistan sayısının artışına neden olduğunu vurgulayan Demirdöver, “Bunun çok olumsuz sonuçları ortaya çıkacak. Öncelikle asistanların her birinin alacağı eğitim miktarı hem nicelik hem de nitelik olarak azalacak. Aşırı artmış asistan sayısı, akademinin bu kadar zayıfladığı dönemde asistanların öğretim üyesinden alabileceği eğitim miktarını azaltacaktır. Şimdiye kadar değerli hocalardan eğitim aldık ve plastik cerrahiyi dünyada saygın bir noktaya taşıdık. Bu eğitim kalitesinin giderek azalması bizim dünyada elde ettiğimiz yeri geriye götürecektir. Bu bizim için önemli bir sorundur” diye konuştu.
“102 plastik cerrah sınava katılacak”
Kurultayla eş zamanlı olarak Avrupa Plastik Cerrahi Kursu düzenlediklerini bildiren Demirdöver, “Bu kurs Türkiye’de ilk kez düzenleniyor. Avrupa’da her biri kendi alanında uzman değerli plastik cerrahlarla birlikte ülkemizde üst düzeyde bilgi deneyime sahip cerrahların ders anlatıcı olduğu kursta tüm plastik cerrahı müfredatı 3 günlük sürede hızlıca gözden geçirildi. Kurs bitiminde Avrupa Plastik Cerrahi Sınavı yapılacak. 102 plastik cerrah bu sınava katılacak. Bu bizim şimdiye kadar Avrupa Plastik Cerrahi olarak düzenlediğimizi en yüksek katılımlı bir sınav olacak. Sınava Avrupa’nın birçok ülkesinden meslektaşlarımız katılacak” dedi.
“Taksitli estetiğe dikkat”
Bugün ister yazılı ve görsel ister sosyal medyaya bakılınca mutlaka estetikle ilgili bir haberler karşılaşılabileceğinin altını çizen Demirdöver, bu durum estetiğin halk arasında popüler olmasına neden olduğunu belirtti. Bugün bir çok kişinin kendini estetik yaptırma gayreti içinde hissettiğini işaret eden Demirdöver, “Yoğun talebin son derece yetkin ve deneyimli kişiler tarafından karşılanması mümkün değil. Yetkin olmadığı halde, merdiven altı yerlerde düzenlenmiş sertifikalarla kendilerinin eğitildiğini iddia eden kişiler tarafından, bu talep bir nebze de olsa karşılanmaya çalışılıyor. Bunun getirdiği sorunlarda var. Yetkin olmayan insanlar tarafından uygulanan estetik işlemlerinin doğurduğu komplikasyonlar geri dönüşsüz olumsuz sonuçlara yol açabiliyor. Hatta insanlar bu durumu düzeltmek için başta ödedikleri ucuz miktardan daha büyük paralar harcayabiliyorlar. Bazen bakıyoruz ki taksitli işlemlerle estetik cazip hale getiriliyor. Taksitle estetik işlemlerin daha kolay yapılabilir insanların daha kolay ödeyebilir rakamlara ulaşması sağlanıyor. Kullanılan malzemeler kalitesiz yada kaçak gerçek olmayan fazla sulandırılmış ürünlerden oluşuyor. Cazip gibi ödedikleri fiyatların çok fazlasını ödediklerini sonradan anlıyorlar” diye konuştu.
Bu noktada halkın bilinçlenmesi gerektiğini işaret eden Demirdöver, bu uygulamaların uzmanların tarafından yapılmasının önemli olduğunu vurguladı.
“Bilgi ve beceriyi evrensel düzeyde tutmak”
Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği önceki dönem başkanı Prof. Dr. İbrahim Vargel, 44’ncü Ulusal Kurultayı yurt içi ve yurt dışından gelen katılımcılarla gerçekleştirdiklerini söyledi. Avrupa Plastik Cerrahi asistanları için düzenlenen kursunda devamını gerçekleştirdiklerini aktaran Prof. Dr. Vargel, “Hem ülkemizden plastik cerrahi uzmanı ve asistanları ve beraberinde yurt dışında eğitim amaçlı veya çalışan birçok bilim adamı ve plastik cerrahta kongremize katılıyor. Derneğimiz kamu yararına çalışan bir dernektir herhangi bir kar amacı gütmemektedir. Bizim temel felsefemiz uzmanlarımızın bilgi ve beceri düzeylerini güncel seviyede evrensel düzeyde tutmak ve geliştirmektir” diye konuştu.
“Sıkıntılar çözülür”
Türkiye’nin sağlıktaki hizmetlerine katkı vermek ve görev almak durumunda olduklarını ifade eden Vargel, ” Son zamanlarda olumsuz bir takım gelişmeler var ve bunları paylaşmak gerekiyor. Akademinin itibar kaybetmesi ve eğitim öğretim ile beraber cerrahi eğitimi ve eğitmenlerin kamudan uzaklaşması ciddi bir sıkıntı olarak karşımıza çıktı. Bununla uyuşmayacak şekilde asistan sayılarının artırılması bizim hem plastik cerrahi eğitimi konusunda hem plastik cerrahi uzmanlarının akademik ve hekimlik performansı konusunda ciddi endişelere yol açmaktadır. Kaygılarımızı herkesle paylaştık. Hekimlik yapan hekimleri bu hizmetlerini yapma konusunda engelleyecek yeni düzenlemelerle sıkıntılarla yüz yüze geldik. Umarım sağduyu galip gelir ve gerekli adımları atılır” ifadelerine yer verdi.
“Sosyal medya kullanım oranı yüzde 97”
Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği üyesi Prof. Dr. Zekeriya Tosun, Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği’nin 44. Ulusal Kurultayı’na yoğun bir katılım olduğunu ve bir anketle meslektaşlarının da nabzını tuttuklarını söyledi.
Ankete katılan 500’e yakın meslektaşının sosyal medya kullanışlarını analiz ettiklerini ifade eden Tosun, “Meslektaşlarımızın büyük bir kısmı sosyal medya kullanıyor. Yüzde 80’e yakın kısmı hem hastalarını bilgilendirmek hem de hastaların kendilerine ulaşmalarını sağlamak için kullandıklarını belirttiler. Bu da sosyal medyanın insani ilişkilerdeki yerini bir kez daha göstermiş oluyor. Sosyal medya kullanım oranı yüzde 97 oranında çıktı. Günümüzün gelinen noktasında sosyal medya olmazsa olmaz olarak çok dikkatimizi çekiyor” diye konuştu.
“Asistan sayısındaki artış”
Ankette ayrıca genç meslektaşlarının son gelişmeler ışığında geleceğe bakışlarını test etmeye çalıştıklarını bildiren Tosun, “Asistan sayısının artması nedeniyle endişeli olduklarını anlamaya çalıştık. Bu anket sonucunda genç meslektaşlarımızın çok ciddi endişeler taşıdığını gördük. Sayının artmasından dolayı yetersiz eğitim alacakları için, yeterli seviyede pratik uygulama yapamayacakların ciddi endişe duyuyorlar. İleriye dönük planlamalarında büyük bir kısmı hayat planlamalarında değişiklik yapacağını söylüyor. Yüzde 50’ye yakının özel hekimlikte devam edeceğini belirtiyor. Asistan sayısının artmasından dolayı ciddi endişeler vardı. Alan taramasında da bu gerçek ortaya çıktı” dedi.
IHA