Antalya Ticaret Borsası (ATB), Antalya Tarım Konseyi (ATAK), Antalya Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Anadolu Aslanları İşadamları Derneğinin (ASKON) düzenlediği “Antalya’da Tarımın Geleceği ve Sürdürülebilir Kırsal Kalkınma” çalıştayı, ATB’nin ev sahipliğinde Borsa Toplantı Salonu’nda yapıldı. Çalıştayda; tarımın sorunları ve çözüm önerileri, sürdürülebilir kırsal kalkınmanın önündeki engeller ve iklim değişikliği gibi birçok konu gündeme geldi.
ATB ve ATAK Başkanı Ali Çandır, borsa olarak 2021-2022 yılını “sürdürülebilirlik yılı” ilan ettiklerini belirtirken, bu çerçevede yaptıkları çalışmaları anlattı. ATB, ATAK olarak kırsaldan kente göçün nedenleri üzerine kafa yorduklarını kaydeden Çandır, bütünşehir yasası ve sosyal güvenlik yasasının kırsaldan kente göçe etkileriyle ilgili çalışmalar yaptıklarını kaydetti. Yapılan çalışmalarda annelerin mutluluğunun önemli olduğunu gördüklerini anlatan Çandır, “Anneler, çocuklarının geleceği garanti altında olduğunda mutlu olurlar. Onun için çocuklarına, “Sen köyden şehre git, bekçilik de olsa yap, sosyal güvencen olsun, emekliliğin olsun” diyor ve kente göçmek istiyorlar” dedi.
“Motivasyonu üretime yönlendirelim”
Kırsaldaki sosyal hayatın yok sayıldığını, sağlık, eğitim alanlarında kırsalın ihmal edildiğini vurgulayan Çandır, “Sosyal hayatı, hayat kalitesini kırsalda yaşatmadığımız sürece ne kadar konuşsak boş. Kırsaldan kente göçü önleyemeyiz” diye konuştu. Tarıma özel sosyal güvenlik sisteminin mutlaka hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Çandır, “Devletimiz sosyal desteklerle çok fazla para veriyor ama bu destekler insanları üretimden kaçırıyor, tembelliğe itiyor. İş bulsa bile sosyal yardım aldığı için tarımda çalışmak istemeyenler var. Tembelliği motive ediyoruz, bu motivasyonu üretime yönlendirmeliyiz” diye konuştu.
“Kırsala yönelik proje geliştirilmeli”
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, tarımın yaşlandığını söylerken, gençlerin tarıma yönlendirilmesinin önemini vurguladı. Pandemiyle birlikte gıda ve tarımın öneminin daha da anlaşıldığını ifade eden Selışık, tarımın ihmal edilebilir sektör olmaktan çıkarılması gerektiğini kaydetti. Kırsalda mutsuz olan kadının kente göç için ailesini zorladığını anlatan Selışık, kırsalda yaşayan insanların kendini oraya ait hissedebilmesi için nedenlerinin olması gerektiğini belirtti. Selışık, aileleri kırsalda tutacak projeler geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Antalya Tarım Orman Müdürü Gökhan Karaca, dünyada 1 milyar insanın yatağa aç girdiğini, Türkiye’nin tarımsal üretim konusunda şanslı bir ülke olduğunu söylerken, “Biz güçlü bir tarım ülkesiyiz” dedi. Antalya’nın tarımda önemli bir yere sahip olduğunu kaydeden Karaca, “Tarımdaki birçok yenilik ilimizden başlıyor. Antalya, tarımsal anlamda Türkiye’de öncü bir il. Biz de bununla gurur duyuyoruz” dedi. Tarımsal üretimde kırsalın önemini vurgulayan Karaca, kırsalı güçlendirerek tarımın daha güçlü olmasının sağlanabileceğini ifade etti.
“Göçün önüne geçilmeli”
ASKON Şube Başkanı Cahit Urfan, Antalya’da tarım alanlarının korunması, hatta artırılması gerektiğini söylerken, “Bunun yanı sıra su kaynaklarımızın da korunarak verimli bir şekilde tüketilmesi gerekmektedir. Tarım sektöründe yer alacak kişilerin bilinçli bir şekilde eğitilmesi kaçınılmaz bir gerçekliktir. Tarım ile uğraşanları tarımda tutabilmek adına cazip programlar devreye sokulmalı, göçlerin önüne geçilerek sürdürülebilirlik sağlanmalıdır” şeklinde konuştu.
Çalıştayda düzenlenen oturumlarda; gençlerin tarımda istihdamı, kırsalın avantajları dezavantajları, iklim değişikliği, tarımın sürdürülebilir olması için atılması gereken konular konuşuldu.
IHA