Sukarno’nun Altınları ve Türk İş İnsanlarından Vurgun
1945-1967 yılları arasında Endonezya’nın ilk devlet başkanı olarak görev yapan Sukarno’nun ev hapsinden kurtulduktan sonra altınlarını İsviçre’ye kaçırdığı iddia edildi. Sukarno’nun kurduğu ağa düşen vurguncular, Türk iş insanlarından paralar topladı. 2011’de başlayan vurgun 2020’ye kadar devam etti. Sahte belgeler ve dekontlarla iş insanlarına taahhütname verilerek, Türkçe’si “10 milyon dolar yatır, 100 milyon dolar al” anlamına gelen dolandırıcılık yapıldı.
Ulaşılamaz Adam E.H. ve Şirketlerin Rolü
Vurguncular, “ulaşılamaz” bir karakter olan E.H.’yi kullanarak paraları topladı. E.H.’nin aslında İstanbul Küçükçekmece’de yaşayan sıradan biri olduğu ortaya çıktı. Mağdurlar, paraların Endonezya Jakarta’daki bir İsrail menşeli şirkette toplandığını iddia etti. Sukarno’nun İsviçre’deki altınlarına karşılık Avrupa’dan 300 milyar dolarlık fon geleceği vaadiyle 300 milyar dolar para toplandı.
Vurgunun Anahtarı O.S. ve Sözde Aracı Kurumlar
Vurgunun anahtar ismi O.S., gençlik yıllarında Necmettin Erbakan’a yakın olmasıyla biliniyor. O.S., 3400 mağdurun paralarını aldı. Vurgun sürecinde ABD, Almanya ve Türk menşeli 3 bankanın adı kullanıldı. Türkiye’deki işlemlerde Türk banka çalışanları, sahte teminatlarla mağdurları kandırdı.
Komisyoncular ve Hedef Adam E.A.
Komisyoncular, O.S.’nin hesaplarından paraları nakde çevirerek izlerini kaybettirdi. Hedef adam E.A., vurguncuların en önemli isimlerinden biriydi ve mağdurlardan yüklü miktarda para kazandı. Vurgun piramidinin içinde başka isimler de yer aldı ve çeşitli dolandırıcılık yöntemleri uygulandı.
Akp’li Vekilin Etkisi ve Sonuç
Vurgun çetesinin sadece 7 ay ceza almasının arkasında, AKP’li bir milletvekilinin etkisi olduğu iddia edildi. AKP’li vekilin ailesi, vurgun mağdurlarından biri olduğu için çetenin bazı üyeleri hafif cezalar aldı. Bu olay, Türkiye’de ve yurtdışında benzer vurgun piramitlerinin varlığını gündeme getirdi.