Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin’in her açıdan Türkiye’nin en stratejik bölgesi olduğunu belirterek, “Mersin her şeyden etkileniyor. Stratejik geleceği olan bir kent. Çok sektörlü bir kent. Sadece Türkiye değil, bölgede, dünyada önemi her geçen gün artan kent hüviyetinde olacağını düşünüyorum” dedi.
Seçer, 9. Uluslararası İlişkiler Çalışmaları ve Eğitim Kongresi çerçevesinde düzenlenen “Küresel Dönüşüm Odağında Türkiye” konferansına katıldı. Akademisyenler, iş insanları ve kurum temsilcilerinin yer aldığı toplantıda, küresel dünyaya dair önemli fikirler ortaya konuldu. Başkan Seçer, bu tarz toplantıları Mersin’de daha çok yapmak istediklerini ifade ederek, “Malumunuz bir pandemi süreci yaşadık. Tüm dünya gibi Türkiye de Mersin de etkilendi. Bu tür etkinlikler, toplantılar akamete uğradı. Ama artık hayat normalleşti. Biz de bu normalleşen hayata ayak uyduracağız, tıpkı dönüşen küresel dünya gibi” ifadelerini kullandı.
“Mersin, şu anda Türkiye’nin en stratejik bölgesi”
Başkan Seçer, Mersin’in her açıdan Türkiye’nin en stratejik bölgesi olduğunu belirterek,
“Küresel dönüşümdeki kastımız belli; ekonomik gelişmeler, savaşlar, pandemi, toplu göçler. Mersin, küresel dönüşümden en çok etkilenen illerin başında geliyor. Pandemi oldu etkilendi ama en az etkilendi. Bir fırsat oluşturdu Mersin’e. Türkiye’de tüm illerde vergi gelirleri düştü ama Mersin’de diğer vergi gelirleri düşen illere göre nispi olarak çok daha az seviyede düştü, sektörel zenginliği nedeniyle. Gıda sektöründe, tarımda canlı olması nedeniyle. Tarım şu anda da çok önemli çünkü savaş var. Pandemide de tarım ve gıda önemli oldu. Ukrayna-Rusya savaşında da oldu. Çünkü önemli miktarda o bölgelerden tahıl, yağlı tohumlar gibi Türkiye’nin tarımsal dış girdilerinde önemli paya sahip ürünleri ithal ettiğimiz yer ya da pandemide tedarik zinciri bir sorun yaşadı. Burada neresi öne çıktı? Mersin Limanı” diye konuştu.
“Mersin, Türkiye’nin Suriye gelişmelerinde 6’ncı sırada en büyük göçü almış kentidir”
Mersin özelinde Suriyeli sığınmacılar konusunu da değerlendiren Başkan Seçer, şöyle devam etti; “Mersin, Türkiye’nin Suriye gelişmelerinde 6’ncı sırada en büyük göçü almış kentidir. Mersin’in yerli nüfusu 1.9 milyondur. Şu anda 250 bin kayıtlı Suriyeli geçici koruma altında misafirimiz var. 150 bin de kayıt dışı sığınmacı var. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı olarak, yasal olarak sorumlu olduğum, ona göre kaynak aktarılan 1,9 milyon nüfusu, 2 milyon 300 bin nüfusun refahı, rahat yaşamı, medeni yaşamı için harcamak zorunda kalıyorum. Demek; Mersin her şeyden etkileniyor. Stratejik geleceği olan bir kent. Çok sektörlü bir kent. Sadece Türkiye değil, bölgede, dünyada önemi her geçen gün artan kent hüviyetinde olacağını düşünüyorum.”
“Bugün Türkiye’de yaşananlar 84 milyonun sorunu değildir”
Türkiye’de yaşanan güncel sorunlara dair de görüşlerini aktaran Başkan Seçer, “Son günlerin en yoğun konuşulan konularının başında “Suriye, Suriye sonrası Türkiye’ye yansımaları, bundan sonra ne olacağı” konusu geliyor. Bu halkın da merak ettiği konu. Birçok insan acaba yanlış anlaşılabilir miyim diye özellikle siyasetçiler, bu konuda beş düşünüp bir konuşuyor. Ben de öyle yapıyorum. Çünkü sözler alıp başka mecralara taşınıyor. Ben insanım, empati kurmasını bilirim. Belediye Başkanıyım. Bu kentin ağabeyiyim, kardeşiyim, kim nasıl görmek istiyorsa. Bu kentte yaşayan herkes kendisini iyi hissetmeli ve bizim güvencemizde olmalı. Ona lafımız yok. Suriyeli kardeşlerimiz rahat olsun, herkesi kucaklıyorum ama bu sorunun üstünü örterek, gelecekte başımıza gelecekleri başımızı kuma gömerek, görmemezlikten gelerek, kentimizi, ülkemizi, geleceğimizi farklı sorunların kucağına bırakmamalıyız” diye konuştu.
Bugün Türkiye’de yaşananların sadece 84 milyonun sorunu olmadığını ifade eden Başkan Seçer, bunun Suriye ve Türkiye’de yaşayan halkların da sorunu olmadığını söyledi. Sorunun tamamen siyasi olduğuna dikkat çeken Seçer, “Tabi sorunun uluslararası boyutları, sınır güvenliği boyutu vardır. Türkiye’nin tehdit altında olduğu terör boyutu vardır. Ama durum bu noktaya geldiyse siyasi iradenin sonucudur ve çözecek olan da Türkiye ve Suriye başındaki siyasi iradedir. Çözülmeyecek sorun değildir. Umut ediyorum; hem ülkemde hem bölgede hem de dünyada barış hakim olsun. İnsanların kardeşliği egemen olsun. Gelecek günler bugünlerden çok daha iyi olsun” dedi.
IHA