Antalya’nın dünyaca ünlü sahilindeki 34 kulede görev yapan cankurtaranlar, sezonun açılmasıyla birlikte zorlu mesailerine başladı. Toplamda 45 personelden oluşan ekipteki iki kadın cankurtaranın en büyük serzenişte bulunduğu olay ise boğulma numarası yapan tatilciler. Kendileri ile tanışmak için “dur ben bir boğulayım” diyen tatilcilerin boğulma numarasını yaptığını söyleyen kadın cankurtaranlar, vakaya ulaştıklarında ise kişinin gülüp el salladığını söyledi.
Her yıl milyonlarca turisti ağırlayan Konyaaltı Sahili’nde görev yapan cankurtaran ekipleri hazırlıklarını ve eğitimlerini tamamlayarak göreve başladı. ALGE tarafından işletilen Sahil Antalya Yaşam ve Alışveriş Merkezi’nde varyant bölgesinden, Boğaçayı bölgesine kadar olan 6,5 kilometrelik alana görev yapan cankurtaran ekipleri, her 200 metrede bir kurulan 34 kulede hizmet veriyor. İkisi kadın, 45 cankurtaran, vatandaşların kıyıda ve denizde can güvenliğini sağlamak için gözlerini bir an olsun denizden ayırmıyor. Sabah 09.00’da mesaiye başlayıp, akşam 19.00’a kadar çalışan cankurtaran ekipleri, kulelerde gözetlemenin yanı sıra alan kontrolü ve denize çekilen sınır aşımında uyarılarda bulunuyor. Herhangi bir olumsuzluğa karşın hazırda bulunan ekipler, muhtemel bir boğulma vakasıyla karşılaştıklarında 3 dakika içerisinde kişiyi sudan çıkarmak için ter döküyor.
“‘Dur ben bir boğulayım” diyenler oluyor”
Özellikle kadın cankurtaranların en büyük sıkıntısı ise boğulma numarası yapan yerli ve yabancı tatilciler. Sahilde görev yapan iki kadın personel Damla Özge Şen (23), çocukluğundan bu yana yüzdüğünü ve 5 yıldır mesleğini severek yaptığını anlattı. Boğulma yalanına sıklıkla rastladığını belirten Şen, “Kadın cankurtaran olarak çok fazla yalandan boğulma vakaları oluyor. Mesela kulede oturuyorum. Yanımdan geçerken, “dur ben bir boğulayım” diyen oluyor. İplere kadar gidip boğulma numarası yapıyor. İlk başlarda algılayamıyorduk. Kurtarmak için sürekli gidiyordum. 5 yılın ardından kimin yalandan kimin gerçekten boğulduğunu idrar etmeye başladık. Gerçekten boğulan bir insan bağıramıyor, sesi çıkmıyor” dedi.
“Genelde yüzme bilenler boğuluyor”
Tatilcilere bazı uyarılarda da bulunan Şen, “Yüzme bilmiyorsanız çok fazla açılmayın ama en çok yüzme bilenlerde daha çok vaka oluyor. Çünkü, kramp giriyor ve elleriyle su içinde müdahale etmeye çalışıyorlar. Bilinçli olanlar ise sadece ellerini kullanıp kıyıya kadar geliyor ve müdahalesini burada yapıyor. Çok iyi yüzücüyüm deyip açılıyorlar, kramp girince ise gelemiyorlar. Yüzmeyi bilmeyen insan zaten açılmıyor. Onlar sadece dalgalı havalarda ayakları yere değemeyince problem yaşıyor” diye konuştu.
“Turist boğulma numarası yaptı, yanına gittim gülerek el salladı”
3 yıl önce mesleğe başladığını belirten Azra Yılmaz (27) ise başına gelen ilginç olayları şu sözlerle anlattı:
“Genelde yalandan boğulma oluyor. Turist boğulma numarası yaptı. Yanına kadar gittim, gülüp el salladı. Yapacak bir şeyim yok, mecbur gitmek zorundayım. Bu tür vakalara giderken etrafa bakamadığım için başkasının hayatını da riske atmış oluyoruz. Bütün gün oturuyoruz evet ama insanları teker teker gözetliyoruz. Kulvar dışına çıkanları sürekli uyarıyoruz. Kuleden aşağıya inip alan kontrolü yapıyoruz. Sıcağın altında çalışıyoruz.”
“Çok hızlı yüzmesi gerekiyor”
Konyaaltı sahili Cankurtaran amiri Ahmet Gül, 34 kulede, 34 sabit cankurtaran ve joker cankurtaranlarla birlikte 45 personel bulunduğunu söyledi. İyi bir cankurtaranın çok iyi yüzme bilmesi ve hızlı olması gerektiğini vurgulayan Gül, “Bunun haricinde kondisyonunun çok iyi olması gerekiyor. Öncelikli olarak çok hızlı bir şekilde kazazedeye gitmemiz gerekiyor. Onu hemen kıyıya getirip ilk yardım yapıyor olmanız lazım” ifadelerini kullandı.
“Önemli olan teknik ve donanımı”
Geçen sezon 350-400 arasında vakaya müdahale ettiklerini belirten Gül, bazı vatandaşların cankurtaranların boy ve kilosuna göre değerlendirmede bulunduğunu ancak bunun yanlış bir düşünce olduğunu ifade etti. Gül, “Genelde erkekte de, kadın personelde de karşılaştığım, “Ben boğulsam beni kurtarabilir misin” gibi sorular oluyor. 130 kilo bir adam, kadın cankurtaran görüyor ve “bu beni kurtarır mı” diyor. O, oraya kadar haklı ama cankurtaran arkadaşım suya girip teknik yüzmesini gösterdiği zaman gerekli cevabını aldığını düşünüyorum. 100 kiloluk bir insan suda 10 kilodur. Karaya çıkartıncaya kadar cankurtaranın boyu ya da kilosunun hiçbir önemi yok, tamamen teknik ve donanımıyla alakalı bu” diye konuştu.
IHA