AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Yüksek Askeri Şura kararlarını eleştirmesine yönelik, “Bu açıklamalar tamamen bir nifak siyasetinin neticesidir. Terörle mücadele bağlamında bir operasyon hazırlığı yapılırken bu açıklamaları yapmak sorumsuzluktan başka bir şey değildir. Bunlar, sürekli askeri ve yargı vesayeti üzerinden hesaplaşmaya çalışmayı bir gelenek haline getirmişler. Bunun dozu ve aralığı azalsa da bu huy değişmiyor” dedi.
Ömer Çelik, Adana’da partisinin il binasında gazetecilere açıklamalarda bulundu.
“Orduya dönük negatif mesajlar veriyorlar”
CHP’nin Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarını eleştirmesine değinen Çelik, “Yüksek Askeri Şura kararlarına dönük olarak söylenen sözlerin hiçbir geçerliliği olmadığını söylemek isterim. Bir milletvekili çıkmış Yüksek Askeri Şura kararlarında liyakat ölçüsünün kullanılmadığını, başka ölçülerin kullanıldığını ifade etmiş. CHP Milletvekili bunu neye göre söylüyor, neye göre liyakat ölçüsü kullanılmamış, kendisinin kıstası nedir bununla ilgili ortada bir şey yok. Cumhurbaşkanımızın devletin başı olarak kendisine anayasa tarafından verilmiş görevler gereği, çeşitli süreçlerin içerisinde bulunmasını eleştiri konusu yapıyor. “Birliklerden gelen liyakatle ilgili değerlendirilmeler yukarıda dikkate alınmıyor” diye bir ifade kullanıyorlar. Sanki bu kişi bütün raporları görüyor, bütün toplantılara katılıyor gibi bir tutum ortaya koyuyor. Bütün bunların hepsi Yüksek Askeri Şura kararlarından bir bilgisizlik neticesinde yapılan değerlendirmeler. Büyük bir ihtimalle de bu kararlardan rahatsız olan birileri tutmuş bunlara bir not vermiş, onlarda bu notu dillendiriyorlar. “Odalarında gizlice şunları yapıyorlar” diyerek fitne, birilerini tehdit etmeye çalışıyor. Bu yine tipik CHP’den yansıyan, her vesileyle toplumun belli bir kesimini tehdit etme politikasının devam ettiğini gösteriyor. Daha sonra Milli Savunma Bakanımız ve Genelkurmay Başkanımızın liyakatini sorguluyorlar. Bunu sorgulayanların bir yetkisi yoktur, sadece spekülasyon için geleneksel olarak sık sık yaptıkları gibi orduya dönük negatif mesajlar veriyorlar” diye konuştu.
“Açıklamalar, nifak sokma arayışıdır”
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin çok büyük başarılara imza attığını söyleyen Çelik, “Bu süre içerisinde Suriye’de, Doğu Akdeniz’de ve Libya’da Türk Silahlı Kuvvetleri çok büyük başarılara imza attı. Yine Azeri kardeşlerimizin 2.Karabağ Savaşı’nda ordumuzun verdiği desteğin ne kadar kıymetli ve stratejik olduğu bir kere daha burada görüldü. Bütün bu başarılar ortadayken tutup liyakat veya ehliyet sorgulaması yapmaya çalışmak sadece nifak sokma arayışıdır. Cumhurbaşkanımızın içerisinde bulunduğu süreçlerde yetkilerini kullanmasını sorgulama konusu yapmak zaten ne anayasal düzenden ne de demokratik geleneklerden haberdar olmadıklarını gösteriyor. Bunların Yüksek Askeri Şura kararlarıyla ilgili yaptıkları açıklamalar tamamen bir nifak siyasetinin neticesidir” ifadelerini kullandı.
Operasyon hazırlığı sürecinde yapılan açıklamaları “Sorumsuzluk” olarak nitelendiren Ömer Çelik, daha sonra şunları söyledi:
“Suriye’de yakın zamanda Cumhurbaşkanımızın “Bir gece ansızın gelebiliriz” mottosuyla ortaya koyduğu bir irade var. Bütün bunlar söz konusuyken sanki ordudaki diğer liyakatli komutanların engellenmesi şeklinde sunmaya çalışmak, ya da bunu ordunun düzenine negatif bir müdahale olarak adlandırmaya çalışmak saçma sapan bir şey. Hem de bunu terörle mücadele bağlamında bir operasyon hazırlığı yapılırken dile getirmek sorumsuzluktan başka bir şey değil.”
“Kendi kendilerine helalleşmeleri lazım”
Dönemin CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum’un “Ordu kağıttan kaplanmış” sözlerini hatırlatan Ömer Çelik, “Ordunun siyasete müdahale etmemesini eleştirerek, bakın etmesini değil, etmemesini yani ordu siyasete müdahale etmiyor, ordu kağıttan bir kaplan gibisinden bir açıklama yaptı. Yani siyasete müdahale etmeyen, anayasal düzene bağlı kalan, demokratik kurallara bağlı kalan bir orduyu kağıttan kaplanmış diyerek aşağılayacak kadar ileri gidiyorlar. Dolayısıyla bugünlerde helalleşme adı altında yürüttükleri şeyler, asıl işledikleri bu cürümlerle kendi kendilerine helalleşmeleri lazım. Sürekli olarak askeri ve yargı vesayeti üzerinden hesaplaşmaya çalışmayı bir gelenek haline getirmişler. Bunun dozu, aralığı azalsa da bu huy değişmiyor” dedi.
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırısı
İsrail’in Gazze’ye düzenlediği saldırıyı kınayan Çelik, “Bu saldırı bizim şimdiye kadar olduğu gibi şiddetle kınadığımız saldırılardan bir tanesidir. Uluslararası toplumun buna müdahale etmesi gerekir. İsrail’in de bu saldırıları biran evvel durdurması gerekir. Buradan çıkacak bir şiddet döngüsünün hiç kimseye faydası olmayacak, barışla ilgili idealleri daha uzağa atacaktır. Bu saldırıyı kınarken uluslararası toplumu göreve çağırıyoruz” diye konuştu.
Alevi Vakıfları Federasyonu İkinci Başkanı Selami Sarıtaş’a düzenlenen saldırıya da değinen Çelik, saldırıyı kınadıklarını belirterek, “Biraz evvel de kendisi ile görüştüm. Geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Şundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın; alevi canlarımıza yapılan her saldırı bize yapılmıştır. Ayrımız gayrımız yoktur. Bugün alevi dernekleri vakıfları çok güzel bir açıklama yaptılar. Gelin, cemevlerine, alevi canlarımıza yapılan saldırılar gibi bütün nefret suçlarına karşı hep beraber bir tavır koyalım dediler. Tabi ki hep beraber bir tavır koyuyoruz. Hele ki Muharrem ayının 1’nci gününde alevi canlarımız lokmalarını paylaşmaya hazırlanırken cemevlerine bu saldırı gerçekleşti. Emniyetimiz, adliyemiz hemen üstüne düşeni yaptı. Emniyetimizin bunu bütün boyutları ile açığa çıkaracağından hiçbir kuşkum yok” dedi.
IHA