Radyasyon onkolojisi uzmanı Dr. Yavuz Dizdar, meme kanseri ile beslenme arasında yakın ilişki olduğunu belirterek, “Aile öyküsünde meme kanseri varlığı başlıca risk faktörleri arasında yer alırken kötü beslenme alışkanlıklarından kaynaklanan obezite, yoğun alkol, sigara kullanımı, yetersiz fiziksel aktivite ve yoğun radyasyon maruziyeti gibi çevresel faktörler de meme kanseri riskini arttırabilir” dedi.
Dizdar, dünya genelinde ikinci sırada yer alan meme kanserinin, kadınlar arasında en sık görülen kanser türü olduğunu kaydetti.
“Düzenli kullanım”
Meme kanseri ile beslenme arasında önemli bir ilişki olduğunu işaret eden Dizdar, “Meme kanseri ve beslenme ilişkisi ile ilgili yapılan bilimsel çalışmalarda; yüksek yağ içeren, kızarmış, tütsülenmiş, tuzlanmış veya salamura yapılmış ya da doğrudan ateşte pişirilmiş besinlerin tüketilmemesi önerilmektedir. Yıllardır yapılan araştırmalar ile bazı besinlerin kanser riskini azaltıcı etki oluşturabildiği bulunmuştur. Bu besinlerin başında immünomodülatör (bağışıklık düzenleyici) etkisi bulunan bir arı ürünü olan propolis gelmektedir. Özellikle endemik bitki örtüsü bakımından oldukça zengin olan Anadolu coğrafyasından elde edilen Anadolu propolisinin içeriğinde 15 farklı fenolik ve flavonoid bulunmaktadır. Bu değerli bileşenler sayesinde, Anadolu propolisi kanser hücrelerinin sayısını azaltıcı yönde etki gösterirken sağlıklı dokuya hiçbir şekilde zarar vermez. Araştırmacılar da propolisin bu özelliğinden dolayı kanserli bireylerde düzenli olarak kullanımını önermektedir. Yetişkinlerin yüzde 30 oranında saf Anadolu Propolisi içeren bir özütten günde en az 20 damla, çocukların ise günde en az 10 damla kullanması tavsiye edilmektedir” dedi.
“Beslenmenin önemi”
Gıda Mühendisi Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı, literatürde yer alan önemli çalışmalar hakkında bilgiler aktardı. Tanuğur Samancı, bütün kanser olgularının yaklaşık olarak 1/3’ünün sebebinin tüketilen besinler ve tüm kanserden kaynaklanan ölümlerin 1/3’ünün beslenme ile ilişkisi olduğunu belirtti. Samancı, kanserden korunmak için dengeli bir tabak modelinin ana unsurları olan sebze, meyve, proteinden zengin besinler, tam tahıllar ve sağlıklı yağlara günlük diyette mutlaka yer verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Kanser üzerinde etkili sonuçlar veriyor”
Kanseri karşı korunmada sebze ve meyvelerin tüketilmesini de öneren Samancı, “Özellikle, sebze ve meyvelerde bulunan antioksidan etki gösteren A, C, E gibi vitaminler ve selenyum, çinko gibi mineraller serbest radikal oluşumunu engellediği gibi reaktif oksijen türlerini de baskılayarak kansere karşı koruyucu etki gösterirler. Anadolu arı ürünleri de zengin besin içeriği sayesinde bağışıklık sistemini düzenleyicidir. Her gün Anadolu arı ürünlerinin beslenme örüntüsüne eklenmesi önerilmektedir. Bu konu ile ilgili; 2012 yılında İstanbul Üniversitesi’nde yapılan çalışmada, kadınlarda yaygın olarak görülen meme kanseri hücrelerinde, in vitro koşullarda, hücre kültürü yöntemi kullanılarak, propolisin sitotoksik ve apoptotik (kanserli hücrelerin programlı ölümü) etkileri değerlendirilmiştir. Çalışmada; farklı bölgelere (Arjantin, Çin, Türkiye)’ye ait 8 propolis ekstraktının meme kanseri hücresi üzerine etkileri incelenmiştir. Çalışmanın sonucunda Türkiye’de üretilen Anadolu Propolisinin tümör belirteci özellik gösterdiğini ve kanser hücreleri üzerinde etkili sonuç verdiği ortaya konulmuştur” ifadelerini kullandı.
IHA