Devlet korumasında yetişen ve “Devletin Kızı Lülü” kitabını yazarak kimsesiz çocukların duygularına tercüman olan Sevda Akyüz, “Çocuklara sevildiğini bilerek, sizde onun hatıralarının ne kadar değerli olduğunu hissettirin. Çocukları sarıp severek onlara orada olduğunuzu gösterin” dedi.
Yozgat’ta 3 aylıkken ablası ve ağabeyi ile birlikte devlet koruması altına alınan Sevda Akyüz, “Devletin Kızı Lülü”, “Hangisi Senin Hikayen” kitapları ile yetiştirme yurdunda yetişen çocukların duygu ve hislerini kaleme alarak annelere öneriler sunuyor. Kitaplarında yetiştirme yurdu ve sevgi evlerinde büyüyen çocukların duygularını anlatan Akyüz, kardeşleri ile birlikte 18 yaşına gelene kadar devletin korumasında devletin sıcaklığı ile büyüdüğünü belirterek, devlete olan vefa borcunu ödemek için yüzlerce çocuk ve anne arasındaki iletişimin güçlenmesi için çaba gösterdiğini söyledi.
“Bir çocuğun zihni yetişkinlerin bıraktığı hatıralar ile doludur”
Sevda Akyüz, çocuk hafızasında yer alan iletişim notlarının çocukların geleceklerini şekillendirirken kurduğu iletişimin de önemli rol aldığını söyledi. Akyüz, “Çocuk yuvası ve yetiştirme yuvasında yaşadıklarımı, 18 yıl boyunca hissettiklerimi, bana sunulan hizmetler, hasretlerimi, sorgulamalarımı kitaba aktardım. Bir çocuğun zihni yetişkinlerin bıraktığı hatıralar ile doludur. Çocuk güven ortamı arar ve bağlanmak ister. Annelerimizin kutsal bir işi vardır. Annesiz büyümüş bir kadın olarak bir çocuğun anneye olan ihtiyacını, çocuğun hayatına etkisini aktarmak istedim. Gelecekte anne baba olmak istediğinde ona rol model olmamasının zor olduğunu aktarmak istedim” diye konuştu.
“Kimsesiz çocukların anlaşılması için mücadele ediyorum”
“Çocuğun hafızası çok nettir ve geleceğini şekillendirir” diyen Akyüz, şunları kaydetti:
“Kitabımda bir kadının anne olmak için doğuma ihtiyaç olmadan güdüsel bir çocuğun yüreğine dokunabileceğini ifade ettim. Koruyucu annelerimiz var buna örnek. Duygusal ve zaman anlamında fedakarlıklara ihtiyaç var. Çocuk öğrenecek, anne de öğretecek. Bu nedenle benim gibi annesiz büyümüş insanların tecrübesinin önemsenip, öğretilmesini anlatmak istiyorum. Mutlu, gülen, olumlu bakan anne, hayatın tamamen mücadeleden oluştuğunu çocuklarına aktaran anneler ile daha yaşanabilir hayat sunabilirler. Ben kimsesiz çocukların anlaşılması için mücadele ediyorum. Çocuklara sevildiğini bilerek, sizde onun hatıralarının ne kadar değerli olduğunu hissettirin. Çocukları sarıp severek onlara orada olduğunuzu gösterin.”
IHA