Olimpiyat Tarihi ve Önemi
Dünyanın en büyük spor organizasyonu olan ve 33’üncüsü 26 Temmuz-11 Ağustos’ta Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenecek olimpiyatların geçmişi, milattan önce 8. yüzyıla kadar uzanıyor. Tüm dünyadan sporcuların katılımıyla gerçekleşen olimpiyatlar, günümüzün en büyük spor organizasyonu olarak kabul ediliyor. Sporcuların başarıları, yerinden veya ekran başından 100 milyonlar tarafından takip ediliyor. 4 yılda bir düzenlenen olimpiyatlar, branş çeşitliliği ve farklı ülkeleri temsil eden sporcuları bir araya getirmesi bakımından diğer spor etkinliklerinin arasında ayrı bir konuma sahip. Sporu, kültür ve eğitimle bir araya getirmek, herkesin spor yapmasını ve yarışmaktan keyif almayı teşvik etmenin yanı sıra spor vasıtasıyla barış, dostluk, dayanışma, fair play ve saygı ruhu içinde daha iyi bir dünya oluşturmayı hedefleyen modern olimpiyatların kökleri, milattan önce 8. yüzyıla kadar dayanıyor.
Modern Olimpiyatların Doğuşu
Fransız tarihçi Pierre de Coubertin, yaklaşık bin 500 yıl sonra modern oyunların başlamasına ön ayak oldu. Olimpiyatların yeniden düzenlenmesi gerektiğini savunan Baron Coubertin, 1892’de Paris-Sorbonne Üniversitesindeki konuşmasında uluslararası spor organizasyonu fikrini öne sürdü. Uluslararası Olimpiyat Komitesinin (IOC) ilk toplantısı, sporu yaygınlaştırmak gerektiğine ve spordaki rekabetin savaşları önleyebileceğine inanan Coubertin önderliğinde 23 Haziran 1894’te Paris’te gerçekleşti. 1. IOC Toplantısı sonucunda olimpiyatların yeniden düzenlenmesine ve ilk oyunların 1896’da Atina’da yapılmasına karar verildi.
Olimpiyatların Logosu ve Sloganı
IOC kurucusu Coubertin tarafından 1912’de tasarlanan olimpiyat logosu, beyaz zemin üzerine iç içe geçmiş mavi, sarı, siyah, yeşil ve kırmızı halkalardan oluşuyor. Baron Coubertin, o dönem oyunlara katılan tüm ülkelerin bayraklarının rengini barındırdığı için böyle bir sembol kullanmayı tercih etti. “Daha hızlı, daha yüksek, daha güçlü” anlamına gelen Latince “Citius, Altius, Fortius” sloganını, olimpiyatlara adapte eden isim de Baron Coubertin’dir.
Olimpiyat Marşı
Olimpiyatların, açılış töreninde seslendirilen Olimpiyat Marşı’nın orijinal halindeki, ufak bir bölümünden başka bir şey değil. 1894’teki ilk IOC toplantısında başkanlık koltuğuna geçen Yunan Demetrius Vikelas, vatandaşları şair Kostis Palamas ve operacı Spyridon Samaras’ı, oyunlara özgü bir marş yapmaları için görevlendirdi. Böylece koroyla söylenen kısa bir oratoryo olan Olimpiyat Marşı ortaya çıktı.