Memorial Antalya Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden Uz. Dr. Seda Yavuz, “31 Mayıs Dünya Tütüne Hayır Günü” nedeniyle sigara bırakmanın yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünyada 1,3 milyar insan sigara içiyor, yılda 5 milyon insan ise tütün ve ürünlerine bağlı nedenlerle hayatını kaybediyor. Türkiye’de Küresel Yetişkin Tütün Araştırması raporlarına göre ise 15 yaş üzeri 14,8 milyon kişi tütün kullanıyor. Erkeklerde tütün kullanma sıklığının kadınların yaklaşık 3 katı kadar olduğu belirtiliyor. Tütün bağımlılığından kurtulmak için tıbbi destek almak büyük önem taşıyor.
“Sigara dumanında insan vücudu için zararlı 4 binden fazla madde bulunur”
Tüm dünyada bağımlılığın çok yaygın olduğunu vurgulayan ve bağımlılığı tanımlayan Uzman Doktor Seda Yavuz, “Bağımlılık; kişinin beden ve ruh sağlığını, aile yaşantısını, sosyal hayatını etkileyecek şekilde bir madde, alkol, nesne veya yaptığı bir davranış üzerinde kontrolünü kaybetmesidir. Tütün dünyada en yaygın kullanılan bağımlılık yapıcı maddedir. Tütünün ortalama yüzde 1-3’ünü nikotin oluşturur. Nikotin yüksek oranda toksik bir maddedir ve güçlü fiziksel bağımlılığa yol açar. Sigara dumanında insan vücudu için zararlı 4 binden fazla madde bulunur. Bunların arasında nikotin, karbonmonoksit ve katran en tehlikelileridir. Tütün ve ürünleri başta akciğerler ve kalp damar sistemi olmak üzere tüm, organ ve dokular üzerinde ciddi tahrip edici etkiye sahiptir. Tütün; akciğer kanseri ölümlerinin yüzde 90’ından, tüm kanser ölümlerinin yüzde 30’undan, bronşit ölümlerinin yüzde 75’inden ve kalp krizi ölümlerinin yüzde 25’inden sorumludur. Akciğer kanseri, kanser ölümlerinin birinci sırasında yer alır. Akciğer kanserinin yüzde 90 nedeni sigaradır. Ülkemizde her yıl 40 bin kişide akciğer kanseri tespit edilmektedir” dedi.
“Türkiye’de her yıl 100 bin kişi hayatını kaybediyor”
Sigara kullanımının ömrü kısalttığını belirten Yavuz, “İçilen her sigara, insan yaşamını 5 dakika kısaltır. Erken yaşta sigaraya başlayanların ömrü ortalama 20-25 yıl azalır. Sigara içenler bulundukları çevrenin havasını kirleterek çevrelerindeki insanların pasif sigara içmelerine hatta bazen ev ve orman yangınlarına neden olabilirler. Pasif sigara içmek başkalarının dumanını solumaktır ve bu kişiler sigara bağımlıları kadar zarar görürler. Gelişmiş ülkelerde sigara salgını azalmakta ancak gelişmekte olan ülkelerde ise salgın hızla artmaktadır. Her yıl ülkemizde 100 bin kişi sigara yüzünden yaşamlarını kaybetmektedir. Sigara içenlerin çoğunluğu sigaraya 20 yaşından önce 13-14 yaşlarında başlar. Özenti, gösteriş, kendini ispatlamaya çalışma, arkadaş baskısı, arkadaşlar arasında yer edinmeye çalışma, otoriteye karşı gelme gibi nedenlerle sigara denenir ve sigarayı bir kez deneyen her üç gençten biri bağımlı hale gelir. Sigara içenlerin yüzde 70’i sigarayı bırakmak ister” diye konuştu.
“Sigarayı bırakmak için kalıcı çözümler önemli”
Sigarayı bırakmanın faydalarından bahseden Yavuzi, “Sigara bırakıldığı takdirde kalp ve akciğerler daha iyi çalışır, kan vücuda daha iyi oksijen taşır, hastalanma riski azalır ve insan ömrü uzar. Sigara bırakma konusunda kişinin isteği, kararı ve iradesi pek çok madde bağımlılıklarında olduğu gibi çok önemlidir. Ortaya çıkan fiziksel ve ruhsal yoksunluk belirtilerini ortadan kaldırmak ve bırakma eyleminin devamını sağlamak için kullanılan çeşitli ilaçlar ve psikoterapi yöntemleri bulunmaktadır. İlaç tedavileri, sigara bırakıldığında ortaya çıkan yoksunluk ve diğer belirtilere yönelik tedavileri ve sigara içme isteğini azaltan ilaçları içerir. Bu durumlar için çeşitli ilaçlar, Nikotin bantları, antidepresanlar ve diğer bazı ilaçları kullanılır. Nikotin bağımlılığında kullanılan ve etkileri çeşitli araştırmalarla kanıtlanmış birçok antidepresan ilaç vardır. Bunun yanında; psikososyal tedaviler nikotin bağımlılığının tedavisinde kullanılmaktadır. Ruhsal eğitsel yaklaşım, kognitif davranışçı tedaviler, tiksindirme yöntemleri ve gevşeme tekniklerini içeren davranışçı tedaviler ve hipnoz, kullanılan yöntemlerdir” şeklinde konuştu.
IHA