Antalya’da korona virüsten eşini kaybettikten sonra biri zihinsel engelli iki çocuğu için işini bırakmak zorunda kalan baba, evinin geçimini kızının engelli bakım maaşıyla sağlıyor. Eşinin hayatını kaybetmeden önce “çocuklarımıza iyi bak” vasiyetini bir an olsun aklından çıkarmayan baba, engelli kızını bir an olsun bile yanında ayırmıyor.
Kepez ilçesinde yaşayan İbrahim – Kezban Karkale çifti ile doğuştan zihinsel engelli 15 yaşındaki Nazan isminde kızları ve 14 yaşındaki oğluyla birlikte Nisan ayında ailecek Covid-19’a yakalandı. Aileden Kezban Karkale’nin durumu ise gün geçtikçe ağırlaşmaya başladı. Atatürk Devlet Hastanesinde yoğun bakıma kaldırılan anne, 6 gün sonrası vefat etti. Ailenin reisi İbrahim Karkale ise eşinin annesinin yanına gömülme vasiyetini yerine getirip, çocukları için bir akaryakıt istasyonundaki işini bırakmak zorunda kaldı. Özel gereksinimli kızı için bakım maaşı başvurusunda bulunan baba Karkale’ye, bin 800 TL aylık bağlandı. Çalışamadığı için evin geçimini ve kızının ihtiyaçlarını bu parayla karşılayan Karkale, tek gözlü evlerinde çocuklarına hem annelik hem babalık yapıyor.
“Son bakışını yapıp gitti, bir daha da gelmedi”
İbrahim Karkale, eşinin yaşadığı zorlu süreci, “Hastalanmadan 1 yıl öncesinde “ben herhalde öleceğim. Çocuklarımıza iyi bak. Nazan’ı kimseye verme. Beni de annemin yanına defnet” demeye başladı. Bir komşusuyla helalleşip vedalaşmış. Babasına da öleceğini söylemiş. Nazan’a iyi bakmazsam hakkını helal etmeyeceğini söyledi. Hastalanmadan önce 6 ay dünya ile alakayı kesmişti. Evden 2 dakika dışarıda oturduğu zaman sanki bir şey olmuş gibi içeri kaçardı. Geçen yıldan oruç borcu vardı, “Tutma, hasta olursun, kötü olursun” dedim, dinlemedi. Oruç tutmaya başladıktan 1 hafta sonra, üşüyorum demeye başladı. 20 gün o şekilde oruç tuttu. O sıra ciğerleri kötü olmuş zaten. Karantinada 6. Günde kötü olmaya başladı, hastaneye kaldırıldı. Giderken, küpelerini çıkarttı verdi. İyileşip geleceğini söyledim ama hayır der gibi kafasını salladı. Bana ve çocuklara son bakışını yapıp gitti, bir daha da gelmedi” sözleriyle anlattı.
“Maddi olarak değil manevi olarak zorlanıyorum”
Karkale, eşinin ölümünün ardından çalışamadığını ve kızına bağlanan bakıcı maaşıyla geçinebildiğini belirterek, “Nazan’a baktığım için şuan çalışamıyorum. Devletimiz bin 800 lira bakım maaşı bağlamıştı. Askeri ücret yükseldiği için bizimki de yükseldi diye düşünüyorum. Mühim olan huzur. Maddi olarak değil manevi olarak zorlanıyorum. Babalıktan geçtim, şuan onun annesiyim. Her bakımını yaptırıyorum. Nazan’ı da yanımdan ayırmıyorum. Gölgesi gibiyim” diye konuştu.
“Bu çocuklara bağırmamak gerekiyor”
Özel çocuklara kesinlikle bağırılmaması gerektiğini vurgulayan baba Karkale, “Tüm çocuklara bağırılmaması gerekiyor. Bu çocuklara konuşarak, anlatarak göstermek lazım. Cinnet geçirme diye bir şey yok. Geçirsem ben geçirirdim. Sinir stresten dişimi sıkmışım, iki dişimi yedi. Tüm dişlerim feda olsun. Atmam ben çocuğumu. Sabretmek gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Çanakkale’de şehitleri ziyaret edip bol bol dua etmek istediğini, Şanlıurfa’da Balıklı Göle gitmek istediğini söyledi.
“Çanakkale’de şehitlere dua okumak istiyorum”
Annesini özlediğini dile getiren Nazan da “Özlüyorum, o da bizi özlüyor. Babamı çok seviyorum. Çok ilgileniyor benimle. Arkadaş gibiyiz biz babamla” diye konuştu. Nazan, hayalinin Çanakkale’de şehitleri ziyaret edip bol bol dua etmek istediğini ve Şanlıurfa’da da Balıklıgöl’e gitmek istediğini söyledi.
IHA