Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB), zaman zaman ilaç kalıntısı veya bitkisel hastalık nedeniyle portakal, yaş üzüm, taze biber, mandalina, nar ve limon ihracatında yaşanan sıkıntıları ortadan kaldırmak, iyi tarım uygulamalarını yaygınlaştırmak amacıyla başlattığı, “Yaş Sebze Meyve Sektörü Değerlendirme” toplantılarına, Antakya’da devam etti. Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nejdat Sin, Hatay Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda, “Tarım, bizim ve ülkemiz için milli savunma kadar önemli bir konu” dedi.
Hatay Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nde düzenlenen toplantıya Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nejdat Sin, Hatay İl Tarım ve Orman Müdürü Ergün Çolakoğlu, Hatay Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürü Behcet Budak, Hatay Zirai Karantina Müdür Yardımcısı Cemil Bengin, ihracatçı firmaların yöneticileri ve ziraat mühendisleri katıldı.
Türkiye’nin 2021 yılındaki 3,1 milyar dolarlık yaş meyve sebze ihracatına 1,3 milyar dolar değer ile yüzde 42 oranında destek veren Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nejdat Sin, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, yaş meyve ve sebze ihracatında yaşanan aksaklık ve sıkıntıları aşma noktasında konuyla ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarının elinden gelen çabayı gösterdiğini söyledi.
Türkiye yaş meyve sebze sektörünün çok hareketli ve farklı aksiyonlara açık bir sektör olduğunu belirten Nejdat Sin, “Yaş meyve sebze sektörünün lideri olarak Türkiye’de koordinatörlük ve sekretarya hizmetlerini yürüten AKİB, her zaman ülke genelinde tüm kamu kurum ve kuruluşları ile iyi bir diyalog içinde oldu. Hatay İl Tarım ve Orman, Gıda Kontrol Laboratuvar, Zirai Karantina ve Gümrük müdürlüklerimiz ile irtibatlı şekilde hareket ederek biz ihracatçıların yaşadığı sıkıntıların giderilmesi, onların da bizlerden beklentilerini yerine getirmemiz noktasında doğru adımlar atıyoruz” dedi.
“Gıdanın sağlıklı, güvenilir, verimli ve sürekli kılınması temel hedef olmalı”
Pandemi sürecinde tarım ve gıda sektöründe elde edilen ürünlerin sağlıklı, güvenilir, verimli ve sürekli kılınmasının temel hedef olması gerektiğini her platformda dile getirdiklerini anlatan Nejdat Sin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tarım, bizim ve ülkemiz için milli savunma kadar önemli bir konu. Bu açıdan baktığımızda sorunları çözmek için daha fazla çaba göstermeliyiz. Biz ihracatçılar, ilaç kalıntısı veya bitkisel hastalıktan kaynaklı olarak ihraç ettiğimiz ürünlerin geri gönderilmesi konusunda önemli kayıplar yaşadık. Bu sıkıntılar hâla devam ediyor. AKİB olarak Tarım ve Orman Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığımızla diyalog içindeyiz. Önemli gelişmeler sağlandı, ancak özellikle ihraç edeceğimiz ürünlerimizin analizi konusunda ne yazık ki istediğimiz seviyeye gelemedik. Eksiklerimizi tüm paydaşlarla beraber ortak hareket ederek aşabileceğimizi düşünüyorum.”
“Zirai ilaç kalıntısından arındırılmış ürünler büyük önem taşıyor”
Tarımsal üretim sisteminin sosyal açıdan yaşanabilir, ekonomik açıdan karlı ve verimli, insan sağlığını koruyan ve çevreye önem veren bir hâle getirmek için iyi tarım uygulamalarının büyük önem taşıdığını vurgulayan Nejdat Sin, şunları söyledi:
“Tarladan sofraya gelinceye kadar yetiştirilen meyve ve sebzenin üretiminin izlenebilirliğinin ve tüm sürecin şeffaf bir şekilde ortaya konulması gerekir. Temiz çevre ve sağlıklı toplum oluşturma açısından zirai ilaç kalıntısından arındırılmış ürünler üretmek büyük önem taşıyor. Kalıntılı bir şekilde ihracatı yapılan ürünlerin geri dönmesi, ülke ihracatımızı olumsuz etkiliyor. Örneğin ben bir ihracatçı olarak ön analiz yapmadan hiçbir bahçeden ürün almıyorum. Bu noktada üreticilerimizin tarımsal ilaçlamada ruhsatsız ve merdiven altı olarak tabir edilen ürünlerden kaçınmaları gerekiyor. Herkes bu konuda duyarlı olmalı. Üreticilerimizin ilaçlamayı doğru zamanda ve doğru oranda kullanmaları da çok önemli. İlaçlamada eski alışkanlıklarımızdan vazgeçmemiz lazım. Sektör olarak Bulgaristan’ı aşmamız yetmiyor. Bulgaristan’da analizi geçtiniz diyelim; Almanya, Belçika ve Hollanda’da ürünler raftan bile alınıp inceleniyor. Bu ürünlerde sıkıntı varsa, tekrar dönüp bizi bulabiliyor. Onun için bizim temiz, insan sağlığına yaraşır, uluslararası değerlere uygun ürün üretmemiz lazım. Bunun başka yolu yok. Ülkemizin yaş meyve sebze ihracatının daha çok artması için çabalayan ve istihdama da ciddi katkı sunan Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği olarak biz sorunların aşılacağına inanıyoruz ve bize katkı sunan paydaşlarımıza teşekkür ediyoruz.”
“İhracatımız hem oransal hem rakamsal olarak yükseliyor”
Hatay İl Tarım ve Orman Müdürü Ergün Çolakoğlu da konuşmasında, insanların sağlıklı yiyecekler tüketmesinin önemine değindi. Zirai ilaç kalıntısının ortadan kaldırılması kadar Akdeniz Meyve Sineği ile mücadelenin de önem taşıdığına dikkati çeken Çolakoğlu, “Biliyorsunuz ülkemizin ihracat hedefleri var. İhracatımız hem oransal hem rakamsal olarak yükseliyor. İnşallah önümüzdeki süreçte bundan daha çok artacağını düşünüyoruz. İhracat içerisinde en gerçekçi, en reel ihracat, tarım sektörünün ihracatıdır. Çünkü biz öz kaynağımızdan ürettiğimiz ürünü satıyoruz. Bundan daha mükemmel şey olamaz. O sebeple, biz yaş meyve ve sebze ihracatımızı her şeyiyle önemsiyoruz. İnşallah ihracatçıların bir takım sıkıntılarının aşılmasıyla daha da güzel şeyler olacağına inanıyorum. Ne kadar çok ihracat yapılırsa ülkemize de o kadar fazla döviz girdisi sağlanır” dedi.
Hatay İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Bitki Sağlığı Şubesi’nde görevli Ziraat Mühendisi Hacı Erbay, Hatay Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürü Behcet Budak ve Hatay Zirai Karantina Müdür Yardımcısı Cemil Bengin’inde sunum yaptıkları toplantı, soru cevap bölümü ile sona erdi.
IHA