Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, dış politikanın 2 amacı olduğunu belirterek, “Birincisi ülkenin güvenliğini artırmak, ikincisi refahını artırmak. Suriye’de, Irak’ta, Libya’da etkili olmamız güvenliğimiz için, huzurumuz için. Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs’ta ve Ege’de Yunan ve Rum’un sinsi planlarına karşı duruyorsak, gelecek nesillerimiz için. Biz güçlünün değil haklının yanındayız” dedi.
Bir dizi temasta bulunmak üzere Mersin’e gelen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, STK temsilcileriyle buluştu. Bakan Çavuşoğlu, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin son dönemde dış politikasıyla tüm dünyada ön plana çıktığını söyledi. Türkiye ile beraber Türk dünyasının da küresel ölçekte yıldızının parladığını kaydeden Çavuşoğlu, “Karabağ’ın azat edilmesi sadece bunun bir sonucu. Türk Devletleri Teşkilatının son dönemde hızlı dönüşümü diğer bir örnektir. Ukrayna savaşı ve enerji krizi gibi temel sınamalar karşısında ekonomik ve siyasi işbirliğimizi nasıl derinleştirebileceğimizi de bu toplantı da yine kardeş ülkelerin dışişleri bakanlarıyla ele aldık. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ülkemizi ve Türk dünyasını siyasi ve ekonomi güç merkezine dönüştürüyoruz. Dış politikamızdaki gelişmeler kesinle bir tesadüf değildir. Bunlar son 20 yılda her alanda kat ettiğimiz mesafenin bir neticesidir. Bir ülkenin dış politikada başarılı olabilmesi için sadece kaliteli diplomatlarının olması yetmez. Gururla söylüyorum dünyanın en kaliteli diplomatlarına sahibiz ve 500 yıldan fazla bir geleneğe sahibiz. Burada liderlik, ekonomi, askeri güç, eğitim ve kültürel derinlik ile en önemlisi beşeri unsur gibi milli güç unsurlarının da bu alanlarda olması lazım. Milletimizin çalışkanlığı ve azmi olmasa bizler dünyanın farklı yerlerinde bu kadar aktif, bu kadar güçlü olamazdık” diye konuştu.
“Son 20 yılda ülkemize gelen yabancı yatırım miktarı 240 milyar doların üstünde”
Türkiye’ye yatırımcı çekmek için var güçleriyle çalıştıklarını söyleyen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Son 20 yılda ülkemize gelen yabancı yatırım miktarı 240 milyar doların üstünde. Bir öncesi 23 yılda ise sadece 15 milyar dolar. Yani senede 1 milyar dolar bile değil. Yine ulaştırmanın kesintisiz devamı için önemli projeleri hayata geçirirken aktif rol oynuyoruz. Yaptığımız 3’lü ve 4’lü buluşmaları devam ettirip, heyetleri genişleteceğiz. Yine enerji güvenliğimizin sağlanması için kaynak, transit hedef ülkeler nezdinde yoğun diplomatik girişimlerimizi sürdürüyoruz. Bugün bu çalışmalarımızın meyvelerini millet olarak topluyoruz. Avrupa’da ciddi bir enerji krizi beklenirken, bizde olmaması da tesadüf değil. Enerji üreten veya enerjide yeterli bir ülke değiliz, dışa bağımlı bir ülkeyiz. Ancak niye bu kadar ülke enerji konusunda sıkıntı çekerken, biz Türkiye olarak böyle bir dert içinde değiliz. Elbette fiyatlarda dünyada yükseldiği için bizde de yükseliyor. Dolayısıyla biz bu anlamda da krizi yaşamıyorsak, böyle bir dert içinde değilsek bu 20 yıldır izlediğimiz politikaların da bir yansımasıdır. İnşallah bundan sonra da bu stratejik girişimlerimize devam edeceğiz.”
“Mersin ihracatta Türkiye’de ilk 7 içinde”
Son 12 ayda ihracatın 252 milyar doları aştığının altını çizen Çavuşoğlu, “Tabi bu tarihimizin en yüksek 12 aylık rakım. Tabi arzda, tedarikte sorunlar yaşanıyor. Artık ham madde bulma konusunda üreticilerimiz tüm dünyada zorluk çekiyor ama Türkiye’nin üretim kapasitesinin her geçen gün arttığını görüyoruz. 2022 Ağustos ayı itibariyle yine Türkiye’nin en fazla ihracat yapan illerinden bir tanesi Mersin. 3.64 milyar dolar ihracatla Türkiye’de ilk 7 içinde. 2021 yılında Mersin’in ihracatı 2.6 milyar dolar. Bu sene ilk 8 ayda, geçen seneki rakamı neredeyse 2’ye katlayan bir şehrimizden bahsediyoruz. Bu ne demektir? Mersin Limanından daha fazla ürün yurt dışına çıkıyor demektir. Yani daha fazla üretim, daha fazla, istihdam, daha fazla zenginleşme demektir. Yapılan bu yatırımlar lojistik olarak bizi dünyaya bağlıyor. Yani iş insanimizin emeğinin karşılığını almasını sağlıyor” şeklinde konuştu.
“Güçlünün değil haklının yanındayız”
Dış politikanın 2 amacı olduğunu belirten Çavuşoğlu, “Birincisi ülkenin güvenliğini artırmak, ikincisi refahını artırmak. Güvenlik olmadan refah, refah olmadan güvenlik olmaz. Biz de politikamızla, yükselen gücümüzle çevremizde bir güvenlik ve refah atmosferi oluşturuyoruz. Etrafımızdaki ateş çemberinden etkilenmeyi en aza indirmeye çalışıyoruz. Rusya-Ukrayna savaşının gölgesi Mersin’deki seralara düşmesin diye gayret sarf ediyoruz. Yine Suriye’de, Irak’ta, Libya’da etkili olmamız güvenliğimiz için, huzurumuz için. Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs’ta ve Ege’de Yunan ve Rum’un sinsi planlarına karşı duruyorsak, gelecek nesillerimiz için. Sadece etrafımızdaki yangınları söndürmekle yetinmeyip, küresel krizlere çözüm arayan bir Türkiye var artık. Çünkü dış politikamız kadim medeniyetimizin değerleri üzerinde kuruldu. Cumhurbaşkanımızın deyimiyle daha adil bir dünya için herkesin duasını ve desteğini hissediyoruz. Biz güçlünün değil haklının yanındayız” dedi.
IHA