Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan, Tarsus’un il olması noktasında halkın tüm gerçekleri bildiğini belirterek, “Ateşe ihanet eden bir gün üşümeye mecbur kalır. Tarsus’un menfaatleri söz konusu olduğunda kimlerin sorumluluk aldıklarını Tarsusluların hepsi görüyor. Bu kentin haklarını alması için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Tarsus Belediyesi Ekim Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan başkanlığında gerçekleştirildi. 23 gündem maddesinin görüşüldüğü toplantının dilek ve temenniler bölümünde konuşan Başkan Bozdoğan, Tarsus’un il olması için çalışmaların devam ettiğini söyledi. Bu konuda birlik olunması gerektiğini vurgulayan Bozdoğan, “O çok meşhur Tarsus sevdalılarının davetlere çiçek bile gönderemeyecek kadar zayıf düştüklerini gördük. Herkese o davetiyeleri tek tek gönderdik. Öncelik Tarsus bitsin sonra Ankara ayağını yapalım diye elimizden geleni yaptık. Ama Tarsus ayağında maalesef bu davetiyelerin karşısında bir çiçek bile göndermekten korkan siyasetçiler, iş insanları vardı. Tarsus’un il olması için dün mangalda kül bırakmayanlar da var, onları tarayıp tek tek okuyoruz. Buraya geldiğimizde daha düne kadar il olmasını isteyenler, bugün “Tarsus ilçe olarak kalsın” diyorlar. Neden? Bizleri izleyen halkıma şunu soruyorum, neden Tarsus il olmasın? Neden haklarımızı almayalım?” diye konuştu.
“Kentin haklarını alabilmesi için kavgayı ve ayrılığı bırakmalıyız”
Bu kentin haklarını alması için kavganın, ayrılığın son bulması gerektiğini kaydeden Bozdoğan, “Tarsus’un ayakta kalması için, Tarsus’un hayallerini, geleceğini, Tarsus Belediyesinin güçlenmesini, Tarsus’un il olmasını siyasi talimatlar ve hesaplarla ihanet edenler bir gün asıl o zaman üşümeye mecbur kalacaklar. Bizler ateşe ihanet etmeyenlerdeniz. Tarsus halkında yanan ateşi söndürmek yerine Prometheus’un yaptığı gibi ateşi çalarak Tarsus halkına dağıtan hırsızlarız” ifadelerini kullandı. İl olmak için birlik ve beraberliğin önemine değinen Bozdoğan, “Biz insanları üşütmek istemiyoruz. Bu kentin haklarını alması için kavgayı, ayrılığı bırakmalıyız. Tarsus’un geleceğini ne siyasete, ne karanlık oda hesaplaşmalarına, ne de yalan yanlış dedikodulara değil, Tarsus halkına bırakıncaya kadar mücadelemize devam edeceğim. Bu ateşi hane hane yakalım. Esnaflara, sokaklara, parklara her tarafa bunu taşıyalım” dedi.
“Halk, yanında bir belediyenin olduğunu çok iyi biliyor”
Victor Hugo’nun bir sözünden bahsederek, “Bir yoksulu mutlu etmektense yoksulluğu ortadan kaldırmayı tercih ederim” diyen Bozdoğan, “Biz belediye olarak, toplumcu olarak ayrım yapmadan hizmet yapıyoruz. Halk şunu biliyor, “bizim yanımızda belediyemiz var” diyor. Bu meclis çok değerli. Bizde burada hizmeti konuşalım, siyaseti sonra da yaparız” diye konuştu.
Tarsus’a Ukrayna’dan kardeş şehir
Öte yandan, toplantıda, Tarsus Belediyesi ile Ukrayna’nın Poltova Belediyesi arasında kardeş şehir ilişkisi kurulmasıyla ilgili gündem maddesi oy birliği ile meclisten geçti. Sosyal, kültürel ve ekonomik ağları güçlendirmek ve bu bağlamda işbirliğini geliştirmek üzere, kardeş belediye ilişkisi kurulması için oy birliği ile kabul edilen madde ile Poltova Belediyesi ve Tarsus Belediyesi kardeş belediye olacak.
Toplantıda, Tarsus Belediyesi tarafından vatandaşların hizmetine sunulacak olan düğün salonu işletmesinin yer tahsisinin ücretsiz, içecek ve orkestra ücretlerinin ise 2 bin 880 TL olarak belirlenmesi komisyondan gelen evrak sonrası oy birliğiyle karara bağlandı. Bu karar ile kentte evlenmek isteyen çiftlerin, artan yüksek fiyatlı düğün salonlarının yükünden kurtulup bir nebze olsun hafiflemeleri sağlandı. Başkan Bozdoğan, “Bir perde bile alamayacak, odununu sobasının bile bulamayacak gençlerimiz, şanına şöhretine göre evlenebilsinler diye konutumuzdan özel yapma çiçekleri bile oraya götürdük. Elimizdekilerle çok güzel bir yer yaptık. Emin olun şu an Tarsus’un en gösterişli, en şatafatlı düğün salonu oldu. Bunları vatandaşlarımızın rahat etsin diye yaptık” şeklinde konuştu.
Kadın, çocuk ve gençlik meclislerinin yapıldığından bahseden Bozdoğan, “Bu meclislerde neler oluyor biliyor musunuz? Çocukların hayalleri, onların söz alıp konuşabilmeleri becerilerini, gençlerin projelerini görüyoruz. Özellikle kadınlarımızın daha fazla ne yapabiliriz düşüncesiyle geldiklerini görüyorum. Kadınlarımızın var olma mücadelesini, toplumsal bir hareketin içerisinde tek tek anlatımlarını görüyorum ve dinliyorum, onların da izlenmesini istiyorum, çünkü çok önemli” ifadelerini kullandı.
IHA