Kök hücre tedavisinin 6 eklem rahatsızlığına iyi geldiğini belirten Op. Dr. Murat Baloğlu, “Kök hücre yaygın olarak pek çok durumda kullanılmaktadır. Ortopedi ve travmatoloji alanında özellikle erken dönem kireçlenmeler, kıkırdak hasarları ya da kısmen çapraz bağ yaralanmalarında kök hücre uygulamasına başvurulmaktadır” ifadelerine yer verdi.
Kök hücre tedavisi son dönemlerde özellikle ortopedi ve travmatoloji alanında yaygın olarak kullanılan işlemler arasında yer alıyor. Bu tedavide vücudun kendi hücreleriyle iyileşme sağlanıyor. Kemik iliğinden ya da yağ dokusundan elde edilen kök hücre, anestezi gerektirmeyen yarım saatlik bir işlemle eklem rahatsızlıklarında kullanılıyor ve hastaya önemli konfor sağlıyor.
Memorial Antalya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Op. Dr. Murat Baloğlu, “Kök hücre yaygın olarak pek çok durumda kullanılmaktadır. Ortopedi ve travmatoloji alanında özellikle erken dönem kireçlenmeler, kıkırdak hasarları ya da kısmen çapraz bağ yaralanmalarında kök hücre uygulamasına başvurulmaktadır. Ayrıca menisküs yırtıkları, omuzdaki özellikle rotator kuf yırtıkları, yine omuzdaki tendon yaralanmaları ve ayak bilek eklem rahatsızlıklarında çok yaygın olarak kök hücre tedavisi uygulanmaktadır. Kök hücrenin tercih edilmesinin başlıca nedeni kısa süren ameliyatsız bir yöntem olmasıdır. Bu sayede hasta kısa sürede normal yaşantısına döner” dedi.
“Parsiyel menisküs yırtıklarında çok yaygın ve etkili bir tedavidir”
Bazı hastalıklarda ameliyata alternatif olarak uygulandığını belirten Baloğlu, “Kök hücrenin hangi hastalığa ve hangi hasta grubuna uygulanması gerektiğine doğru şekilde karar verilmesi çok önemlidir. Kök hücrenin uygulandığı alanlar şu şekildedir: Diz ekleminde erken dönem kireçlenmelerde uygulanabilir. Kısmi ön çapraz bağ yaralanmalarında fayda sağlamaktadır. Parsiyel menisküs yırtıklarında çok yaygın ve etkili bir tedavidir. Bu rahatsızlıklarda ameliyatın alternatifi ya da ameliyat olamayacak hastalara sunulacak bir tedavi metodudur. Omuzda lif yırtıklarında neredeyse çok yaygın olarak kullanılan kök hücre tedavisi diğer hastalıklarda koruyucu olarak da tercih edilir. Ayak bileğinde özellikle avasküler nekroz diye adlandırılan kıkırdak yaralanmalarında erken dönemde kök hücre uygulanırsa hastalık tamamen tedavi edilebilir. Kas yırtıklarında da kök hücreye başvurulur ancak genellikle PRP ya da ACP uygulaması yapılır” sözlerine yer verdi.
“Tek dozda elde edilen iyileşme yüzde 50’nin üzerinde olmaktadır”
Tek dozda iyileşme sağlanabildiğini aktaran Baloğlu sözlerine şu şekilde devam etti: “Kök hücre birkaç kez uygulanabilir ama genelde tek dozda elde edilen iyileşme yüzde 50’nin üzerinde olmaktadır. Ek tedavi ve rehabilitasyon ile tam iyileşme çoğunlukla sağlanabilmektedir. Lokal anestezi altında steril ortam hazırlandıktan sonra göbekten kabaca 50 – 60 cc arasında bir yağ dokusu alınır. Bu doku santifürüj işleminden geçirilir. Alınan dokuya göre değişmekle birlikte, ortalama 8-9 cc’lik bir hücre elde edilir. Kök hücre işleminden sonrası buz uygulaması yapılır. Tüm işlem yaklaşık yarım saat sürmektedir.”
Kök hücre tedavisinden sonra dikkat edilmesi gerekenler hakkında da açıklamalarda bulunan Op. Dr. Murat Baloğlu, “Kök hücre tedavisinden 2-3 gün öncesinde alkol alınmamalı, sigara kullanılıyorsa azaltılmalıdır. Bu sayede elde edilen hücrelerin sayısının artırılması amaçlanır. Kök hücre tedavisi yapıldığı gün ve takip eden 3 gün içerisinde antiinflamatuar ilaçlar içilmemelidir. Hasta uygulama yapıldığı gün dinlenmeli ve sadece kişisel ihtiyaçlarını karşılamak için hareket etmelidir. Eğer mümkünse 2-3 gün evde dinlenme önerilmelidir. Eğer kök hücre göbek yağ dokusundan alındıysa hasta kabız olmamalı ya da ıkınmayı gerektirecek aktiviteler yapılmamalıdır. 3 gün sonrasında hasta iş yapmamak koşuluyla normal yaşantısına devam edebilir. İşlemin bir hafta ve 3 hafta sonrasında doktor kontrolü ihmal edilmemelidir” ifadelerine yer verdi.
“Malzemenin kalitesi elde edilen hücre miktarını ve dokunun da kalitesini etkiler”
Ne kadar erken yapılırsa o kadar çok hücre elde edileceğini belirten Op. Dr. Murat Baloğlu, “Kök hücre özellikle 18- 20 yaşından sonra her yaş grubuna yapılabilir. Buradaki en önemli nokta hangi hastalığa ve hangi evrede yapıldığıdır. Yaş arttıkça elde edilen hücrelerin miktarı da azalır. Bu yüzden erken dönemde ve genç hastaya yapılırsa tedavinin etkinliği artar. Ayrıca hasta seçimi ve doğru yöntem dışında kök hücre uygulaması yapılırken kullanılan malzemeler de önem taşır. Her preparat ile aynı sonuç alınmaz. Malzemenin kalitesi elde edilen hücre miktarını ve dokunun da kalitesini etkiler. Bu nedenle tam donanımlı merkezlerde bu konuda deneyimli uzmanlar tarafından yapılması kök hücre tedavisinde altın kuraldır” dedi.
IHA