Antalya’nın Akseki ilçesinde bin 750 rakımlı Çimi Yaylası’nda organik üretilen balda bu yıl yüzde 50 rekolte artışı hedefleniyor. 5 bin kovandan, kekik, taş yoncası ve keven aromalı yaklaşık 70 ton bal üretimi bekleniyor.
Akseki’nin Çimi Yaylası; sütleğen, kekik, taş yoncası ve keven gibi bitkiler ile endemik birçok çiçek türüne ev sahipliği yapıyor. Akseki’nin yaylaları sahip olduğu flora ve iklim şartları ile yerli ve gezgin birçok arıcıyı da ağırlıyor. Balı ile meşhur Çimi Yaylası balında bu yıl yüksek rekolte bekleniyor. Arıcılık yapan Mevlüt Arıcı, bu yıl bal üretiminde önceki yıla oranla yüzde 50 arasında artış beklediklerini belirtti.
İlkbahardan bu yana kovanlarını çeşitli bölgelere bırakan arıcıların, bin bir emek verdikleri ürünlerini almasına sayılı günler kaldı. Bahar yağmurlarının iyi geçmesi nedeni ile doğadaki bitkilerin halen canlı olması ve arıların halen uçuşta olmasından dolayı bal sağımının Ağustos ayı sonlarını bulacağını ifade eden Arıcı, bölgeden aldıkları geri dönüşlere göre bu yılki hasadın arıcıları mutlu edeceğini ifade etti. Mevsimin arıcılar için çok güzel geçtiğini söyleyen Arıcı, “Bu yıl hem bal verimi iyi olacak hem de balın kalitesi çok yüksek olacak. Kalitenin yüksek olmasının sebebi de kar ve yağmur yağışları. Bölgedeki endemik bitki popülasyonu arttı. Çiçek çeşitliliği de balın aromasını değiştiriyor, güzelleştiriyor. Çimi Yaylası’nda yapılan araştırmalarda yaklaşık 2 bine yakın çiçek türü olduğu biliniyor. Biz buraya ilkbaharda çıktığımızda rengarenk çiçekler doğayı süslemektedir” dedi.
Üçüncü kuşak arıcı
Arıcılık mesleğinin atalarından gelen bir meslek olduğunu söyleyen Arıcı, “Arıcılık atalarımızdan gelen bir gelenektir. Sülalemiz arıcıdır. Soy ismimizden anlaşılacağı üzere dedem, babam ve bizler sırayla bu mesleği devam ettiriyorum. Sülalemiz arıcıdır” diye konuştu.
“Son 23 yılın en yüksek rekoltesi”
Bu yıl son 23 yılın en yüksek rekoltesine ulaşacaklarını söyleyen Arıcı, bu yıl geçen yıla oranla yüzde 50 daha iyi. Bu yıl çok çok bereket yılı. Biz arıcılar zaten her zaman umutla yaşarız. Bu yılki rekolteden oldukça memnunuz. Çimi Yaylasının özelliği arı bakımından sütleğen, boncuk şalba, keven ve yüzlerce bitki var. Bunlar bala katkı yapıyor. Bu yıl bahar yağmurlu ve güzel geçti. Tahmin ediyorum ki son 23 yılın rekorunu kıracağız. Ortalama kovandan organik olarak 12-13 kilo civarında alacağız. Fiyatını henüz belirlemedik. Derneğimiz toplanarak fiyatını belirleyecek. Bu yıl bereketli bir yıl olmasından dolayı mutluyuz” ifadelerini kullandı.
“Akseki balı kovanından çıkmadan satılır”
Çimi Yaylasında yaklaşık 5 bin kovan olduğunu söyleyen Arıcı, “Satışlarımızı kovandan çıkmadan önceden siparişlerimizi alıyoruz. Müşteri aramayız. Bizim tek bir şikayetimiz var. Yol üzerinde Akseki balı diye satılan ballar var. Bunlardan şikayetçiyiz. Bizim balımızı lekeliyorlar. Yetkililerden rica ediyoruz. Bunlara çözüm bulmalarını istiyoruz. Bizim meşhur olan balımızın lekelenmesini istemiyoruz” diye konuştu.
Arıcılar Derneği Başkanı Hasan Arıcı, Arıcılığın dedelerimizden kalma olduğunu ve üçüncü kuşak arıcı olduğunu söyledi. Geçmiş yıllara göre bu yılki beklentilerinin çok daha iyi olduğunu anlatan Arıcı, “20 kovan arımız var. İhtiyacım fazlasını satıyorum. Bizim balımız pazara çıkmaz. Siparişi kovandan çıkmadan alıyoruz. Burası bin 750 rakımındadır. Çimi Yaylasında bitki örtüsü oldukça fazladır. Sütleğen, keven, şalba gibi çok önemli bitkiler var. Yüksek kesimlerde binlerce bitki türü var. Saha çok geniş” dedi.
“Hasat ay sonunda”
Doğadaki bitkilerinin halen canlı olduğunu ve arıların uçuşta olduğunu söyleyen Arıcı, “Şu anda arılarımız halen uçuşta. Normal şartlarda 15 Ağustos’ta arılara bakmamız görmemiz gerekiyordu. Şu anki beklentimiz ay sonunu bulacak. Çünkü arılar halen çalışıyor. Doğa halen canlı. Bu yıl beklentimiz geçen yıllara göre beklentimiz çok fazla. Daha önceki yıllarda bir kovandan 5 kilo bal beklerken bu yıl ise 15 kilo civarında bekliyoruz. Bu artış son yıllarda gördüğümüz en yüksek artış. Buranın balının kalitesi zaten belli. Çimi Yaylasının balı çok meşhurdur. Katkı yoktur. Burada şeker kullanılmaz. Biz arılara bal alma zamanı şeker vermeyiz. Biz arılara güçlenmesi için sadece ilkbaharda şeker veririz. Doğal ortamda organik bal üretiyoruz” şeklinde konuştu.
IHA