Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Dt. Sancar Şimşek, çene eklemi rahatsızlığının ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi.
Şimşek, çene eklemi rahatsızlığının detaylarını anlattı. Çene eklemi rahatsızlığının daha çok genç ve orta yaşlarda görülen bir rahatsızlık olduğunu söyleyen Şimşek, “Bu rahatsızlık baş, kulak, çene-yüz ağrıları, kulak çınlaması, çene ekleminden ses gelmesi, ağız açmada kısıtlılık, ağrı veya kaymalar şeklinde semptomlarla kendini gösterir. Kimi kez klinik belirti vermeden yıllarca devam ederken, kimi kez de insanları canından bezdiren bir rahatsızlık olarak sürer” dedi.
Çene-yüz kaslarından, dişlerin kapanışından ve çene kemiklerinden etkilenen çene ekleminin kompleks bir yapıya sahip olduğunu belirten Şimşek, “Bu üç yapının her biri ekleminizin armonisi için çok önemlidir. Kaslarınız esnek ve dengeli olmalıdır. Dişleriniz eksiksiz fizyolojik ve biyolojik bir uyum içinde dengeli olup, düzenli bir kapanış vermelidir. Ağzını açma ve kapama hareketleri fizyolojik sınırlar içerisinde olmalıdır” diye konuştu.
Şimşek, çene eklem rahatsızlığının nedenlerini ise şu şekilde sıraladı; “Ağızda kısmi veya tam diş eksikliği, travma, bir trafik kazası, çapma, bölgeye alınan şiddetli bir darbe, zorlu bir diş çekimi, diş çekimi veya diğer dişle ilgili müdahalelerin uzun sürmesi. Tam uyumlandırılmamış protezler. Ağızdaki oklüzyon diye adlandırdığımız kapanış dengesinin aniden ve çarpıcı şekilde değiştirilmesi (dişlerin tümünün porselenle kaplanması). Sakız çiğneme alışkanlığı. Eklemi oluşturan yapılardaki ailevi bir yatkınlık nedeni ile var olan ya da gelişebilecek anatomik zayıflık, osteoporoz, ileri yaşlarda bayanlarda kemik yapısında oluşacak değişikler bazı diğer faktörlerle birleştiğinde bir probleme sebep olabilir. Romatoidartiritis. Tüm eklemlerde rahatsızlığa sebep olan bu tablo çene eklemini de etkileyebilir. Enfeksiyon ve tümörler.”
Belirtileri
Çene eklemi rahatsızlığının belirtileri hakkında da bilgi veren Şimşek, “Diş sıkma ve diş gıcırdatma ve buna bağlı olarak çene bölgesinde veya yanaklarda hissedilen ağrılar. Çene ekleminden kulak, boyun, dişler, hatta burun ve göze doğru yayılan basınç ve ağrılar. Kulak çınlaması, baş dönmesi ve halsizlik gibi şikayetler. Çene hareketlerinde yetersizlik (çeneyi tam olarak açamama, ağız açılırken çenede patlama, gıcırdama, takılma, tek tarafa doğru kayarak açılması olması). Esneme veya yemek yeme sırasında ağzın ağrılı ve güç açılması. Sürekli ya da zaman zaman dişlerin kapanmasında farklılıklar olması. Yüzde ağrı ve yorgunluk hissi, şişlik, rahatsızlığın baş belirtileridir” şeklinde konuştu.
Tedavi
Tedavinin, hastalığın şiddetine bağlı olduğunu söyleyen Dr. Dt. Sancar Şimşek, tedavi sürecini de şu şekilde anlattı: “İlk dönemlerde, sebebin ortadan kaldırılması önemlidir. Eksik bir diş varsa tamamlanmalı, uyumsuz protezler düzeltilmeli veya yenilenmeli, oklüzyon dediğimiz kapanış dengesindeki bozukluklar ortadan kaldırılmalıdır. Yüksek yapılmış bir diş dolgusunun bile bazı hastalarda bu rahatsızlığa yol açabileceğini unutmamak gerekir. Diskin dinlenmesine yardımcı olacak, bir ısırma plağı kullandırılmalıdır. İlave olarak uzun vadeli, kontrollü ve uygun bir ilaç tedavisi çok yararlı olacaktır. Daha ileri vakalarda, ilave olarak artrosentez denilen ve cerrahi müdahalelerin en basit şekli olan eklem boşluklarının yıkanması (bir veya birkaç kez) ve eklem içi ilaç uygulaması yapılabilir.”
IHA