24 yaşında iken bastırdığı “Kaldırımlar” adlı kitabı ile ün salan ve “Kaldırımlar şairi” olarak adlandırılan Necip Fazıl Kısakürek, yaşadığı devirde Türk basının merkezi olarak isimlendirilen Bab-ı Ali’nin önde gelen şairleri arasında gösterilmeye başlamıştır. Abdülhakim Arvasi ile 1934 yılında tanışmasının ardından hayatında büyük bir değişim yaşayan Necip Fazıl Kısakürek, 1943 ila 1978 tarihleri arasında yayımlanan Büyük Doğu dergisinde islamcı görüşlerini kamuoyuna duyurmaya başlamıştır.
Büyük Doğu dergisinde siyasi eylemci olarak gösterilen Necip Fazıl Kısakürek, Maraşlı bir ailenin oğludur. Babası Kadıköy hakimi olan Abdulbaki Fazıl Kısakürektir. Annesi ise Mediha Hanımdır. Necip adını dedesinden alan Necip Fazıl Kısakürek ailenin tek çocuğudur. Çocukluğunun büyük bir kısmı dedesi ünlü hakim olan Mehmet Hilmi Bey’in Çemberlitaş konağında geçen Necip Fazıl Kısakürek, 15 yaşına kadar bir çok sağlık problemleri ile uğraşmak durumunda kaldı.
Yakın dostu olan Peyami Safa ile Rehber-i İttihat Mektebi’nde tanışan Necip Fazıl Kısakürek, Yahya Kemal Beyatlı, Ahmet Hamdi Akseki, Hamdullah Suphi Tanrıöver gibi öğretim görevlilerinin bulunduğu Mekteb-i Fünûnu Bahriye-yi Şahane adındaki Deniz Harbi Okulunda okudu. Nazım Hikmet Ran ise bu okulda Necip Fazıl Kısakürek‘ten 2. Sınıf üstte idi. 1912 yılında girdiği Darülfünûn’un Edebiyat Medresesi’nde Ahmet Haşim, Yakup Kadri, Faruk Nafiz, Ahmet Kutsi gibi ünlü edebiyatçılarda tanışma fırsatını yakalayan Necip Fazıl Kısakürek, ilk şiirlerini Yakup Kadri ve arkadaşlarının çıkardığı yeni Mecmua dergisinde yayımladı. Paris’te yaşadığı bohem hayatı ile kumar ve içkiye ilgi duymaya başlayan Necip Fazıl Kısakürek, İstanbul’da bir süre bankacılık yaptı.
Nakşi şeylerinden olan Abdülhakîm Arvâsî ile tanışmasının ardından hayatında büyük bir değişiklik yaşayan Necip Fazıl Kısakürek, bu tanışmasının kendi hayatı açısından milad olarak nitelendirdi. Eski hayatını “çöp” olarak nitelendiren Necip Fazıl Kısakürek, 25 mayıs 1983’te İstanbulda vefat etmiştir.